İdrar kaçırdığınız için gülmekten, öksürüp aksırmaktan korkuyorsanız, fizik aktivasyonlarınızı sınırlandırıyorsanız bu yazıyı iyi okuyun. … Yaşam kalitesini olumsuz etkileyerek, kişiyi sosyal hayattan uzaklaştıran bu rahatsızlık, hem kısa sürede hem de etkin şekilde tedavi edilebiliyor.
Ülkemizde idrar kaçırma sıklığını araştıran çalışmalar; menopoz dönemindeki kadınların yüzde 40-69’unun, doğurganlık çağındaki kadınların ise yüzde 20-46’sının değişik derecelerde idrar kaçırdığını ortaya koymaktadır. İdrar kaçırmaya yol açan nedenlerin en önemlisi doğurganlıkla ilişkili pelvik taban yetmezliğidir. Menopoz ve hormonların çekilmesi ise bu durumun ortaya çıkmasını kolaylaştırıyor. İdrar kaçırmanın tedavisinde basitten karmaşığa doğru bir yol izlendiğini belirten Acıbadem Kadıköy Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Fuat Demirci’den konuyla ilgili bilgi aldık
İdrar kaçırma nedir?
Bu rahatsızlık; kişinin istemsiz, kontrolsüz idrar kaçırmasına yol açıyor. Ülkemizde doğum sayısının fazla olması nedeniyle istem dışı idrar kaçırmanın büyük bölümü doğurganlık çağındaki genç kadınlarda görülüyor. Genellikle; gülme, öksürme, ağır iş yapmak gibi karın içi basıncını arttıran durumlarda ortaya çıkan bu tabloya, stres tipi idrar kaçırma, bir diğerinin de sıkışma tipi idrar kaçırma ya da aşırı aktif mesane (AAM)dendiğini belirten Prof. Dr. Demirci, “Bazı hastalarda ise iki durum birlikte görülüyor. Bu da karma idrar kaçırma olarak tanımlanıyor” diyor.
Neden ortaya çıkıyor?
Stres tipi idrar kaçırmanın en önemli nedeni doğumla ilişkili sebeplere bağlı oluyor. Hastanın çok sayıda ve müdahaleli doğum yapması, iri bebek doğurmak, doğum sırasında vakum kullanılması gibi durumlar pelvis tabanını olumsuz etkileyerek idrar kaçırmaya yol açıyor. Tüm bunların yanında kronik öksürük, kabızlık, menopoz, astım, kronik kabızlık, ağır işlerde çalışma ve genetik yatkınlık görülen hastalarda bağ yapısı zayıf olduğundan bu soruna daha sık rastlanıyor.
AAM şeklinde idrar kaçırmanın nedeni ise büyük oranda bilinmiyor. Ama bazı kronik hastalıklarda (diyabet, Parkinson, MS v.b) ve menopoz döneminde artıyor.
Tanı nasıl konuluyor?
Hasta, doktora başvurduğunda öncelikle idrar kaçırmanın tipi belirleniyor. Tipine ve ağırlığına göre konservatif tedavi ya da ameliyata karar veriliyor. Bunu belirlemek için çeşitli testler yapıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Demirci, şöyle devam ediyor: “Önce hastaya işeme alışkanlıklarını not ettiği üç-dört günlük üriner günlük tutturuluyor. Bunu takiben kapsamlı soruları içeren bir form da dolduruyor. Pelvis taban, vajina ve anal fonksiyonların değerlendirildiği, alanında uzman bir ürojinekoloji uzmanı tarafından detaylı muayeneden geçen hastaya, enfeksiyon varlığını araştırmak için idrar tahlili ile kültürü de yapılıyor. Bunları stres test ve ped test denilen inkontinansı objektif gösteren testler izliyor. Veriler değerlendirilip basitten karmaşığa doğru bir tedavi biçimi belirleniyor. Daha ileri bilgiye gereksinim varsa idrar torbasının fonksiyonlarını değerlendirdiğimiz ürodinami denilen testi yapıyoruz.
Tedavide hangi yöntemler kullanılıyor?
Tedavi idrar kaçırma tipine göre belirleniyor. Stres tipi ciddi idrar kaçırması olan hastalarda 15-20 dakika süren, hastanede kalmayı gerektirmeyen, lokal anestezi ve sedasyonla uygulanabilen ve % 90 başarısı olan bir ameliyat yapılıyor. Prof. Dr. Demirci, AAM tedavisinin stres tipi idrar kaçırmadan farklı olduğunu, AAM’de ilaç, elektrik stimülasyon, manyetik sandalye gibi ameliyat dışı tedaviler uygulandığını söyleyerek, hastanın değerlendirilmesinin önemini vurguladı ve hastada her iki durumda (karma) varsa o zaman hastanın hangi yakınması baskınsa tedavi ona göre düzenlenmektedir dedi.