Menopoz nedir? Bu döneme yaklaşım nasıl olmalıdır?
Yumurtalıkların kadınlarda İki önemli görevi vardır. Birincisi yumurtlamayı sağlama, ikinci ise yumurtlamanın sağlanması sırasında hormon üretimini düzenlemektir. Östrojen kadınlarda temel hormondur. Östrojenin %80’i yumurtalıklardan salgılanır. Bunun yanısıra, yumurtalıklar östrojenin olumsuz etkilerini nötralize etmek için yumurtlamayla birlikte progesteron salgılamaktadır. Androjenler (Testosteron) kadında da önemli hormonlardandır ve %50’si yumurtalıklardan salgılanmaktadır. Menopoza kadar devam eden yumurtlama ve hormon üretimi menopozla birlikte azalır ve biter. Sonuç olarak, özellikle östrojenin çekilmesiyle kadında yıkım süreci başlar ve saçlardan tırnaklara kadar bütün doku ve organları olumsuz etkiler. Destek dokusu azalır. Sarkmalar başlar. İki önemli sağlık sorunu ortaya çıkar. Damar sertliğine bağlı hipertansiyon-koroner arter hastalığı ve kalsiyum göçüne bağlı olarak kemiklerde osteoporoz(kireçlenme). Ayrıca metabolizmanın yavaşlamasına bağlı kilo alma yağ-kas oranında yağ lehine değişim görülmektedir. Bunların yanısıra davranış değişiklikleri, depresyon, saç dökülmeleri, kırışıklıkların artması, uykusuzluk, ateş basmaları, unutkanlık ortaya çıkar. 1980’li yıllarda menopoza yaklaşım şöyleydi: madem östrojen eksikliği bu yıkımdan sorumludur, östrojeni bütün kadınlara verelim ve yıkım dursun. Bu noktadan hareketle menopoza giren her kadına östrojen verilmeye başlandı. Eğer kadınlara rahim alınmamışsa progesteron östrojenin rahim üzerine olumsuz etkilerini nötralize etmek için tedaviye eklendi. 2003 yılında yapılan çok geniş katılımlı (16000 kadın)bir araştırma(WHI) yapıldı. Araştırmada bir grup rahmi alınmamış kadına yalnızca östrojen, rahmi alınmamış kadınlara östrojen ve progesteron birlikte verildi ve son gruba da plasebo verildi. Sonuçlar değerlendirildiğinde östrojen ve progesteron alan kadınlarda dört yıldan sonra meme kanserinde bir artış görüldü. Yalnızca östrojen alan rahmi alınmış kadınlarda bu artış görülmedi. Bu çalışma çok sansasyon yarattı ve hormon kullanımı çok azaldı. Süreç içerisinde bu çalışmanın bazı handikapları olduğu görüldü, çalışma yeniden değerlendirildi ve hormon tedavisine yeniden başlandı. Hormon tedavisine başlarken geçmiş deneyimden yararlanıldı. Dozlar azaltıldı. İlaçlar ve verilme biçimi değiştirildi. Ağızdan ilaç vermek yerine östrojen bant ya da jel şeklinde deriden verilmeye başlandı. Bunun avantajı karaciğerden geçmeden direkt kana karışmasıydı. Progesteron preparatları ve progesteron verilme şekli de değiştirildi. Progesteron rahim içine hormonlu spiral yerleştirilerek rahmi östrojenin etkisinden koruyacak şekilde verildi. Böylece sistemik yan etkilerinden ve meme üzerine olumsuz etkisinden kaçınılmış oldu.
Günümüzde menopozda hormon bütün kadınlara verilmemektedir.
Hormon:
- kozmetik kaygıları olan
- osteoporoz eğilimi olan
- kalp hastalığı riski olan
- özellikle ateş basmaları çok abartılı olan
- cinsel ilişkide problem yaşayan kadınlara verilmektedir.
Tedavi hastanın durumuna ve beklentilerine göre kişiselleştirilerek verilmektedir. Menopozda hormon kullanımından önce yine temel tetkikler yapılmaktadır.
Bunlar:
- Jinekolojik muayene
- mamografi,
- rahim ağzından smear(PAP)
- kemik dansitometrisi,
- ultrasonografi
- Kan tahlilleridir
Menopozda hormon alan kadınların önemli bir avantajıda altı ayda bir mutlaka muayene olmaları yılda bir mamografi yaptırmaları ve yine kan tahlilleri ve ultrasonografi yaptırmalarıdır. Bu yakın takip sayesinde olası hastalıklara diğer kadınlardan daha erken tanı konmaktadır.